Diğer Sporlar
Rekorların ardındaki hayat
Astım hastasıydı, havadaki toz yüzünden evdeki perdeyi bile açamadan büyüdü. Tedavi olduktan sonra dalışa merak sardı. Dünyanın rekorunu kırdı. Şahika'nın her rekorunun altında ayrı bir hikaye yatıyor.

şahika ercümen, türkiye’de son yıllarda yetişen en önemli sporculardan biri. su altında neredeyse kırılmadık rekor bırakmayan dünya rekortmeni başarılı sporcu son olarak dünya şampiyonası’nda yarıştığı üç kategoriden üç madalya ve üç türkiye rekoruyla döndü.
şahika ercümen 30 yaşında. sporu rekabet duygusu için yapmıyor. doğayla bütünleşirken arada rekoru da kırıp suyun yüzüne çıkıyor. ercümen bir sporcudan fazlası. bir dalışını gazze’ye bir dalışını caretta caretta kaplumbağaları’na bir dalışını da akdeniz fokları’na adıyor. nerede bir zulüm gören, yaşama direnen varsa şahika yönünü oraya doğru çeviriyor. kendisi aynı zamanda bir diyetisten ve bu spor dalında pek de karşılaşmadığımız bir hastalığı var: astım.
geçen yıl ağustos ayında al jazeera’ye verdiği röportajda bu hastalığının su altındaki zararlarından bahseden şahika “çocukluğumda alerjik astım hastasıydım ve hiçbir spor yapamıyordum. sonuçta bir astım hastasının akciğer kapasitesi ve kan değerleri, sağlıklı bir insanınkine göre çok daha farklıdır. tam nefes alamadığınız bir yerde, nefesinizi tutmak çok zordur. suyla tanıştıktan sonra suda nefes aldığımı hissettim. dolayısıyla bu spora da sıkı sıkıya sarıldım. birçok doktor ve sporcu, benim bu durumda olup, bu sporu, bu derecelerle yapıyor olmama hala inanamıyor” ifadelerini kullanmıştı.

bahamalar'da daha ucuza antrenman yapabiliyor
şahika ercümen zamanının büyük bir bölümünü yurt dışında geçiriyor. kendisini türkiye’de yakalamak zor. dünyanın birçok noktasında rekor denemeleri gerçekleştiren şahika ercümen'in antrenman yerlerinden biri olan bahamalar'dan sosyal medya aracılığıyla gelen tepki ve gönderilen cevap türkiye'de bireysel sporcu yapan sporcuların sorunlarını da açıkca gözler önüne seriyordu:
"bahamalar'da nasıl antrenman yapıyorsun, paran var tabii, masaja gitmişsin' gibi soru ve yorumlarla karşılaşıyorum. yıllarca aldığı bütün harçlıkları ve okul yıllarında yaz dönemlerinde çalıştığı işlerden kazandığı parayı spora yatıran bir sporcu olarak açıklamak istedim. aslında dalışta dünya rekoru kıran bir sporcu tabii ki de en iyi dalış noktalarında antrenman yapmalı, rakiplerim zaten öyle yapıyor ve ülkemizi temsil eden tüm sporcular çok daha iyilerini hak ediyor ama durum sandığınız gibi değil.. örneğin bahamalar'a gitmek pahalı ve zor bir alternatif fakat ben daha önce gönüllü bir projede yer aldığım için uçak biletleri ücretsizdi, bahamalar'da dünyanın en tatlı ailesi bana kapılarını açtı ve evlerinde misafir etti, yemeklerimizi de kendimiz evde yaptık. kıyıdan girince 220 metre derinlik olduğu için de tekne masrafı yok. hatta türkiye' de tekne, konaklama, yeme-içme için çok daha yüksek rakamlar harcamamız gerekiyor.

yani insanlar ev, araba gibi yatırımlar yaparken biz bütçemizi antrenmanlar ile harcıyoruz. neden? çünkü dünyada ülkemizin, sporcularımızın, sanatçılarımızın başarılarının anılmasını istiyoruz! sponsorlarımız da bizlere bu konuda destek veriyor. ha bu arada dalışa gittiğimizde gezmeye çok şansımız da olmuyor. zira dünya rekoru yoğun bir çalışma programı gerektiriyor. masaj yaptırmamı çok gören var. profesyonel sporcular için masaj şarttır hatta birçok sporcunun özel masörü vardır.
geçenlerde sporcu olarak yurtdışında bir davete katıldım. benden başka başarılı bir sporcu daha vardı ve o özel uçakla gelmişti. gözbebeği gibi koruyorlar sporcularını. sizlerle bu zor dönemlerde güzel fotograflar paylaşmaya çalışıyorum. halbuki o ışıklı fotoğraf öncesi ben suyun onlarca metre altında, ışığın kaybolduğu noktada yeni bir dünya rekoru için nefesimi tutuyorum. hem de şehitlerimize ithafen.. ve bir yardım kurumuna destek imkanı yaratacağız. çok kolay bir iş yapmıyoruz, biraz saygı, sevgi diliyoruz sadece. 100metre derinliğe hazırlanırken bu durumu baştan anlatayım da sonra deniz kenarından fotoğraf koyunca o fotoğrafın nasıl bir hikayesi olduğunu anlayın istedim. anlayanlara teşekkürler"
bir sporcunun sorunlarını, başarının ardındaki zorlukları iyi anlatan bu uzun yazı birçok sporcunun da altına imza atabileceği türden.
başkent üniversitesi beslenme ve diyetetik mezunu olan ercümen asıl mesleği olan diyetisyenliği sadece kendisi ve arkadaşları üzerinde uygulayabiliyor. şahika ercümen'in dalış sporuna başlamasının da ilginç bir hikayesi var. başarılı sporcu, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra bir televizyon programı olan fear factor'a katılmış. böcek yemeyi göze almış, zorlu parkurlardan geçmiş ve sonunda da 20 bin tl kazanmış.
bu parayı dalışa harcamak isteyen şahika ercümen o dönem bu eğitimi kendisine verecek antrenörü ve yeri türkiye'de bulamamış ve mısır'a gitmiş. yarışmadan kazandığı para mısır'da ona 1 yıl yetmiş ve ilk rekor denemelerini orada gerçekleştirmiş.
spora zor başlayan, dalış eğitimini de başka ülkede almak zorunda kalan ercümen'in her rekorunun ardında neredeyse ayrı bir hikaye, ayrı bir zorluk var.
kaynak: al jazeera
Yorumlar