the white star deniz şirketinin inşa ettiği titanic adlı yolcu gemisinin, henüz ilk seferinde buz dağına çarparak batmasının üzerinden 100 yıl geçti.

14 nisan 1912’de saat 23:40 sularında buzdağına çarpan gemi, yaklaşık iki saat kırk dakika içinde battı. tarih 15 nisan 1912’yi saatler ise 02:20’yi gösterdiğinde titanic tamamen kuzey atlantik sulara gömülmüştü.

titanic’in neden battığına dair geçen 100 yıl boyunca birçok teori ortaya atıldı. kimileri geminin kaptanı edward john smith’i dikkatsizlikle suçlarken, bazı bilim adamları bu buzdağlarını ön görmenin mümkün olmadığını söyledi. bugün en son araştırmalar bile yeni teknolojilerin dahi buz dağlarının yerini belirlemekte yetersiz kalabileceğini öne sürüyor.

amerikalı bilim adamı timothy foecke 2006 yılında o dönemde ‘batması imkansız’ olarak gösterilen dev geminin, buzdağına çarptıktan sadece birkaç saat sonra batma nedeninin, perçin çivilerinin sağlam olmamasına bağlı olabileceği görüşünü ortaya attı.

filikalar yetersizdi

mart ayında yayınlanan bir araştırmada teksas devlet ünversitesi’nden fizikçi donal olson, geminin önüne bir anda beklenmedik birçok buzdağının çıkmasının nedeninin ay’ın konumuna bağlı olabileceğini öne sürdü.

buz dağı kazasının neden önlenemediği gizemini korusa da, herkesin bildiği ve değiştiremediği bir gerçek vardı; titanic’te bulunan filiklara tüm yolcuları kurtarmaya yetecek sayıda değildi.

geminin tam kapasitesi 3 bin 547 kişi olmasına rağmen gemi'nin sahip olduğu toplam flika sayısı 1178 kişilikti.

kazada 1500’ün üzerinde yolcu hayatını kaybetti, 700’ün üzerinde insan yaralandı.

titanik'in enkazı, 1985 yılında kanada'nın newfoundland bölgesinin 645 kilometre açığında, deniz bilimci robert ballard tarafından bulundu. 

yerinde anılacak

kazanın 100’üncü yıldönümünde dünyanın farklı noktalarında etkinlikler düzenleniyor. bunlardan en büyüğü, kazayı anmak için titanic ile aynı sayıda yolcu ile aynı noktadan yola çıkan ms balmoral gemisi.

ingiltere’nin southampton kentinden yola çıkan geminin yolcularının arasında titanic kurbanlarının yakınları da bulunuyor. gemi 1300’den fazla yolcusu ile aynı titanic gibi son olarak irlanda’nın güneyindeki cork kentine bağlı cobh (eski adıyla queenstown) kasabasına uğradıktan sonra, yoluna devam etti.

14 nisan’da titanic’in battığı noktaya varan geminin yolcuları, faciada ölenler için saygı duruşunda bulundu.

yolcular ve mürettebatın, geminin güvertesinde sıralanarak, bir dakikalık saygı duruşunda bulunmasının ardından okyanusa üç çelenk atıldı.

inşa edildiği yerde müze açıldı

titanic’in inşa edildiği tershaneye ev sahipliği yapan kuzey irlanda bölgesinin başkenti belfast’ta bulunan titanic belfast merkezi, geminin batışının 100’üncü yıldönümü için özel hazırlıklarını tamamladı.

tershanenin hemen yanında kurulan merkezde, gemideki eşyaların bir kısmının orijinallerini, birçoğunun da kopyalarının yer aldığı sergi 31 mart’ta açıldı.

oscarlı film yeniden vizyonda

james cameron'ın yönettiği, leonardo di caprio ve kate winslet'ın başrollerini paylaştığı 1997 yapımı ‘titanic’ adlı film geçen haftalarda üç boyutlu olarak yeniden vizyona girdi.

çok sayıda oscar ödülünün sahibi film, titanic'in enkazında aranan 'okyanusun kalbi' kolyesinin sahibi zengin

rose calvert'in parasız bir ressam olan jack dawson ile gemide yaşadığı büyük aşkının hikayesini anlatıyor. 

belgeler dijital ortamda

bunun yanı sıra yine 100’üncü yıl anısına dijital ortamda gemi hakkında 200 binden fazla belge yayımlandı.

bbc'nin haberine göre belgeler, 15 nisan 1912'deki faciada yaşamını yitiren 1500'den fazla kişinin yanı sıra kazazedelerle ilgili bilgi içeriyor. 

belgeler arasında, aralarında titanik'in kaptanı edward j. smith'inkinin de olduğu çok sayıda vasiyetname, sorgu yargıcının soruşturma yazıları, denizden toplanan 330 cesede dair belgeler ve geminin resmi yolcu listesi de yer alıyor. 

yolcu listesinde gemideki tüm yolcuların isimleri, yaşları, uyrukları ve meslekleri kaydedilmiş.  

ancestry.co.uk sitesi tarafından derlenen koleksiyona erişim, 31 mayıs 2012 tarihine kadar ücretsiz olacak.

kaynak: al jazeera ve ajanslar