Türkiye
Erdoğan: Bu dalgalar ülkeyi boğar
28 Şubat operasyonlarını değerlendiren Başbakan, "...iki dalga, üç dalga, dört dalga...Bunlar toplumun huzurunu kaçırıyor" dedi.
Haberin Öne Çıkanları
Erdoğan'dan uyarı
'Yapılır ve biter'
'Huzuru kaçırıyor'

başbakan recep tayyip erdoğan, salı günü yeni bir operasyon ve gözaltı sürecinin yaşandığı 28 şubat soruşturmasının fazla uzatılmasının ülkenin huzuru kaçıracağını söyledi.
italya gezisi sonrası ankara esenboğa havaalanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen erdoğan’a, askeri kadroya yönelik gözaltılar ve kamuoyunda soruşturmanın nereye kadar uzanabileceğine dair yapılan tartışmalar hatırlatıldı.
yargı sürecinin işlediğini belirtse de rahatsızlığını dile getiren erdoğan, “ancak böyle bir dalga, iki dalga, üç dalga, dört dalga filan. bunlar toplumun huzurunu da doğrusu kaçırıyor. bundan bizler de ciddi manada rahatsızız. yani atılması gereken adımlar atılır. biter, geçer” diye konuştu.
soruşturma sürecinin uzatılmamasından yana olduğunu ifade eden erdoğan, “ama bu dalgalar böyle arka arkaya geldikçe o dalgalarda kusura bakmasınlar ülke boğulur” dedi.
'birşey söylemem doğru olmaz'
erdoğan’a soruşturmanın davaya dönüşmesi durumunda şahsi bir müdahillik talebi olup olmayacağı da soruldu.
erdoğan, “belli şeyler de vardır ki burada 28 şubat ile ilgili şahsıma yönelik olan veya bu ülkede o dönemin sıkıntısını yaşamış olan ama partiler ama kurum kuruluşlar, neyse, onlarla ilgili de böyle bir süreç iddianame kabul edildiği anda, dava başladığı anda, bu işte hakkını arayanlar tabii ki hakkını arayacaktır. ben de ararım veya aramam, kararımı bu süreç başladığında tabi veririm. onun için şu anda birşey söylemem doğru olmaz” yanıtını verdi.
altı asker adliyede
nisan ayında başlayan soruşturmada dönemin genelkurmay ikinci başkanı çevik bir ve emekli orgeneral fevzi türkeri gibi isimlerin tutuklanmasının ardından, en son dördüncü dalga operasyon yapılmıştı.
dokuz ilde yapılan aramalar sonucunda altısı muvazzaf asker 17 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.
merkez komutanlığı'nda işlemleri tamamlanan muvazzaflar sabah erken saatlerde savcılık ifadeleri için ankara adliye'sine sevk edildi. soruşturmayı yürüten savcıların sorularını yanıtlayacak olan askerlerin mahkemeye sevk edilip edilmeyecekleri bu sürecin sonunda belli olacak.
'post-modern' darbe
28 şubat soruşturması 15 yıl öncesine dayanıyor. necmettin erbakan'ın islami eğilimli refah partisi'nin 1995 genel seçimlerini kazanması ve ardından 1996 yılında dyp ile koalisyon hükümeti kurmasıyla başlayan süreç, 28 şubat 1997 tarihli mgk toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararın alınmasıyla somut bir hal aldı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği bir dönemde gerçekleşen dokuz saatlik mgk toplantısının sonunda, generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sunmuştu.
dönemin başbakanı necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede; laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitim bakanlığı'na devredilerek sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanunu'na uyulmasından, atatürk aleyhindeki eylemlerin cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu.
askerin iktidara baskısı artınca, erbakan 18 haziran 1997 tarihinde başbakanlıktan istifa etti ve refah-yol hükümeti çöktü. çevik bir ve yargılanan diğer isimler, işte bu koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanıyor.
daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, '28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
çevik bir, 1999'da emekli olunca siyasete atılmaya çalışmış ve cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etmişti. ancak, bir dönemin meclisi tarafından dikkate alınmamıştı.
kaynak: ajanslar
Yorumlar