japonya, uluslararası topluma taahhüt ettiği gibi 1 nisan itibari ile modernize edilmiş bir nükleer düzenleme kurumu kurmayı başaramadı.

ülke böylece, geçen yıl yaşanan fukuşima nükleer krizi sonrasında, bu alandaki denetimi arttıracağına ilişkin sözlerini tutup tutamayacağı konusunda şüpheler oluşmasına yol açtı.

ilgili kurumlar, geçen yıl yaşanan deprem ve tsunami felaketleri sonucunda meydana gelen nükleer sızıntı sonrasında, ülkedeki 54 nükleer reaktörle ilgili hukuki düzenlemeler ve denetimlerin yetersiz olduğu gerekçesiyle suçlanmıştı.

hükümet, bu alanda şu ankine göre daha güçlü ve bağımsız bir kurum oluşturmak amaçlı bir tasarıyı onaylamıştı. japonya’da, bu alanda şu anda ekonomi, ticaret ve endüstri bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren nükleer endüstriyel güvenlik kurumu faaliyet gösteriyor.

siyaset tartışmalar engelledi

ülkede, muhalefet ile hükümetin yeni kurumun ne kadar bağımsız olacağına ilişkin olarak fikir ayrılıkları yaşamaları süreci yavaşlatmıştı. vergi artırımına gidilmesiyle ilgili konudan bağımsız siyasi tartışmalar da bu konuya yeterince partilerin eğilememelerine neden olmuştu.

11 mart 2011'deki deprem ve sonrasında gelen tsunami felaketinin ardından fukuşima nükleer santrali'nde peş peşe patlamalar meydana gelmişti. radyasyon sızdıran santralin altı reaktörünün üçü erimişti. santraldeki reaktörlerin soğutulması aylar sürmüştü. 

olay, 1986'da çernobil santrali'ndeki patlama sonrası görülenden bu yana dünyanın tanık olduğu en büyük nükleer sızıntı olarak kayıtlara geçmişti.

japonya'daki felaket sonrası toplam ölü ve kayıp sayısı ise 21 bini geçmişti. 

kaynak: ajanslar