Türkiye
Özkasnak'ın tutuklanması istendi
28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak mahkemeye sevk edildi.
Haberin Öne Çıkanları
Adliye'ye gidecekler
12 adreste arama
Çevik Bir de tutuklu

'28 şubat' sürecini hedef alan soruşturmanın ikinci dalgası kapsamında gözaltına alınanların sorgusu tamamlandı. altısı emekli, dördü muvazzaf 12 asker ankara adliyesinde savcıya ifade verdi.
dönemin genelkurmay genel sekreteri emekli tümgeneral erol özkasnak'la beraber beş kişi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
28 şubat soruşturması kapsamında gerçekleştirilen ikinci operasyonun ardından ankara yine hareketliydi. önce farklı illerde gözaltına alınanlar bir bir ankara'ya getirildi. dönemin genelkurmay genel sekreteri emekli tümgeneral erol özkasnak da bu isimler arasındaydı.
hakkında gözaltı kararı bulunanlardan ikisine adreslerinde ulaşılamadı. ancak bu iki kişiden biri, emekli albay ibrahim reşit çağın ankara emniyeti’ne kendisi geldi. emekli yarbay bülent yanaşık'tan ise henüz haber yok.
gözaltına alınan dört muvazzaf asker merkez komutanlığı'na götürülmüştü. buradan ankara adliyesi'ne sevk edilen askerlerin ifadesini savcı, tek tek aldı. ifadesi alınan muvazzaf askerler tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
savcının gözaltındaki isimlere batı çalışma grubunun faaliyetleri, genelkurmay'da batı çalışma grubuna ait bir ofis olup olmadığı, kimlerin bu odaları kullandığı yönünde sorular yönelttiği belirtiliyor.
'28 şubat' için kullanılan 'post-modern darbe' ifadesi, özkasnak'a ait. özkasnak, '28 şubat süreci' için "post-modern darbe, tereyağından kıl çeker gibi, eski darbelere benzemeyen bir şekilde hiç kan akıtmadan, hiç kimseyi üzmeden, gayet usulüne uygun bir şekilde demokratik uygulamalarla, mgk tarafından da benimsenerek, devletin başındaki en büyük insandan ilgili bakanlıklara kadar hepsi de dahil edilerek, hatta halkımız ortak edilerek, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla, çok başarılı bir şekilde yürütülen bir süreçtir" ifadelerini kullanmıştı.
özel yetkili ankara cumhuriyet başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında perşembe günü, ankara, istanbul, izmir, eskişehir, bodrum, adana ve afyonkarahisar'da, 12 adreste yürütülen operasyonlarda aramalar yine emekli ve muvazzaf askerlerin evlerinde gerçekleştirilmişti.
başsavcılık vekilliği'nden yapılan açıklamaya göre, dördü muvazzaf sekizi emekli toplam 12 asker hakkında gözaltı kararı verilmişti.
bu kişilerden 10'u gözaltına alındı. istanbul'da ikamet eden 2 kişiye ise henüz ulaşılamadı.
erdoğan: adalet süratle tecelli etsin
öte yandan başbakan recep tayyip erdoğan, katar ziyareti öncesinde '28 şubat' soruşturmasının ikinci dalgasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
erdoğan, bir gazetecinin, "28 şubat soruşturması kapsamında ikinci operasyon gerçekleştirildi. süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, soruşturmanın devam ettiğini belirterek, "konu ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmaktan öte, daha önce de söylediğimiz gibi artık ülkemizde herkes şunu biliyor ve görüyor; darbeler, artık bu ülkede sorgulanıyor. 12 eylül referandumunda verilen söz ve vaatler yerine geliyor. 12 eylül referandumunda meydanlarda söylediklerimizi farklı şekilde eleştirenler, 'bunlar sadece meydanlarda söylenir, burada kalır' diyenler, herhalde referandumun neticesine yüzde 58 ile 'evet' diyenlerin haklılığını ortaya koymuş durumdadır. burada da temennim odur ki, hak yerini bulsun, adalet süratle tecelli etsin" ifadesini kullandı.
çevik bir de tutuklanmıştı
'28 şubat' soruşturması kapsamında geçen hafta düzenlenen ilk operasyonda 18 kişi tutuklanmıştı. tutuklananlar arasında dönemin eski genelkurmay ikinci başkanı emekli orgeneral çevik bir de bulunuyor.
tutuklanan zanlıların götürüldükleri cezaevinin bulunduğu ankara'nın sincan ilçesinden 4 şubat 1997'de askerlerin 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yapması, zamanla 28 şubat sürecinin simgelerinden biri olmuştu.
soruşturmadaki gözaltı dalgası, ordu içinde gizli olarak kurulmuş olan örgütlenme batı çalışma grubu'nu (bçg) hedeflemişti. bçg'nin o dönemde yaptığı eylem planları ve imza attıkları belgeler inceleniyor.
bir’in izniyle deniz kuvvetleri bünyesinde 28 şubat kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için kurulduğu bçg’nin, söz konusu dönemde altı milyon civarında kişiyi irticai faaliyetlerle ilişkisi olduğu gerekçesiyle fişlediği ifade ediliyor.
'post-modern darbe'
türkiye siyasetinde önemli bir dönüm noktası olan süreç, 28 şubat 1997 tarihinde düzenlenen milli güvenlik kurulu (mgk) toplantısında somut bir hal almıştı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği bir dönemde gerçekleşen dokuz saatlik mgk toplantısının sonunda, kurul'da yer alan generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sunmuştu.
dönemin başbakanı necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede; laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitim bakanlığı'na devredilerek sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanunu'na uyulmasından, atatürk aleyhindeki eylemlerin cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu.
daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, "28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
kaynak: ajanslar
Yorumlar