Haber analiz
Afrika Sahili’nde İlmi Selefilik ve cihat haritasındaki konumu (2)
Mağrip'teki Selefilik dinin yanı sıra bulunduğu bölgenin etnik yapısından da etkileniyor; kendi toprağının rengini ve toplumsal biçimini alıyor.

yazının ilk bölümü: afrika sahil kuşağı'ndaki selefi hareketin gelişimi, farklı kulvarları ve yayılımı.
bugünün ve dünün selefiliği. birleşme ve ayrılma
afrika sahil kuşağı'nın islami yenilenme sahasında ve özellikle de moritanya, cezayir ve nijerya’da bir dizi deneyime sahne olmasına rağmen, ilmi selefilik’in bu önceki deneyimlerden büyük ölçüde istifade ettiğini söylemek zor. ironi, selefi düşünceye sahip baba vild şeyh sidya’nın (1860-1924) yetiştiği güneybatı moritanya’daki butilimit kentinin, günümüz ilmi selefilik'in birçok ismini de (belki de halen devam eden bir şekilde) çıkarması. moritanya’da ilmi selefilik deneyimi ile allame baba vild şeyh sidya’nın selefilik deneyimi arasındaki bazı kısmi kesişmelere rağmen, iki deneyim arasında özellikle de selefi kuramı düzeyinde farklılıklar çok. şöyle ki, günümüz selefileri baba vild şeyh sidya ve benzerleriyle maliki mezhebi fıkhını bütünüyle reddetme noktasında ayrı düşerken, vild şeyh sidya, maliki fıkhı içinde yenilik yapmaya, kendisinin de mensubu olduğu kadiriye tarikatı içinden tasavvufu yenilemeye çalıştı.
günümüz selefileri, farklı ekolleriyle düşünce, kavram veya siyasi yakınlaşma bağlamında batı’ya açılıma güçlü şekilde karşı dursalar da baba vild şeyh sidya, birkaç asırdır moritanya sahasında ön plana çıkan ‘karışıklıklar’ için kısmen çözüm olarak gördüğü fransız sömürgeciliğiyle oldukça açılımcı bir ilişki kurmuştu. hatta dahası vild şeyh sidya, ‘fransa laikliğini’ ve bu laikliğin insanların dinlerine karşı çıkmamasından istifade ederek ‘sivil devleti’ savundu. ki bu düşünce islam ile küfür (dindışılık) arasında tam bir kopuş çağrısı yapan günümüz selefi sunumuyla hiçbir şekilde uyuşmamaktadır. günümüz selefliği çoğu zaman islam halkasını, selefilerin dışındakileri kapsamayacak derecede daralttı ve küfür halkasını iktidardaki rejimleri ve toplumu kapsayacak şekilde genişletti. bunun sonucu olarak günümüz savaşçı selefilik ‘düşüncesi ve uygulaması’ ortaya çıktı.
novakşot'un güneydoğusundaki butulimit kenti ilmi selefilik'in birçok
fikir adamını yetiştirdi. [ji-elle, wikimedia]
moritanyalı selefi fakih (islam hukukçusu) baba vild şeyh sidya hakkında söylenenler, nijerya ve komşularında faaliyet gösteren tarikat lideri nijeryalı imam şeyh osman dan fudyu (1754-1817) için de geçerli. belki de kadiriye tarikatında hocası şeyh seydi muhammed bin şeyh seydi muhtar keneti’nin yerine geçen bu kişinin sufilik ve fıkhı kendisinde buluşturması ve maşrik ülkelerinden gelen dini reform hareketlerinden etkilenmesi, bu kişinin selefiliği’ni günümüz selefiliği’nden tamamen farklı kıldı. osman dan fudyu bilfiil bir tarikat şeyhiydi, zikirler veriyor ve kentiye kadiriye tarikatı yoluyla sufi yöntem üzerinde müritlerini eğitiyordu; ancak buna karşın kendisi cihatçı hareketin lideriydi. bu hareket islam’ı, islam’ın coğrafi havzasını ve müslüman afrika’daki müslümanların kimliğini savunmadaki zorluklara katlandı.
belki de ilk selefi liderler içinde osman dan fudyu’yu ayrıcalıklı kılan husus, nefsin arınmasına dayalı tasavvuf ile bilinçli cihatçı performansı bir araya getirme gücüdür. bunu yaparken de cihadında tedricilik ilkesine dayandı, liderliğini yaptığı ve ömründen otuz yıldan fazlasını alan hareketin davet veya ‘sözlü cihat’ aşamasında bu ilkeyle hareket etti ve son olarak kılıçla cihada ve islam emirliği kurmaya geçti. günümüz selefiliği’nin aksine islam emirliği kadına, hayatın aktif bir üyesi ve değişim mücadelesinde esaslı unsur olarak önem gösterdi.
bu nijeryalı selefi fakihin en ayırt edici özelliği, nijerya’yı ‘islam veya küfür toprağı değil, karma bir toprak’ olarak görerek durumu bilinçli okuyabilen bütüncül aklıdır. bu selefi tutum, çağdaş selefi düşüncede favori olan ‘islam ve küfür toprağı’ yollu kabulü sarsmaktadır. belki de şeyhin 63 yaşında vefatı ve takipçilerinin, bu tarih ile hz. peygamber’in ömrü arasında bağlantı kurmasında, kendisi ile çağdaş selefi hareketler arasına mesafe koyan sufi bir boyut var; ancak bu durum nijer ve nijerya bölgesindeki çağdaş islami ekollerinin çoğunluğuyla olan fikri bağlantıyı ortadan kaldırmaz. bu da, tasavvufun rahminden çıkan klasik selefilik ile tasavvufu ittifak yapılamaz bir düşman olarak gören diğer selefilik arasında bir uyum olduğu anlamına gelmez.
fikri revizyon gölgesinde afrika sahili'ndeki selefilik'in geleceği
cezayir’deki selefilik deneyimi, günümüz selefi düşüncelerin ekseriyeti ve özellikle de afrika sahil kuşağındaki selefilik için büyük bir madendir. revizyon düşüncesi cezayir selefiliği deneyimiyle başladı. şöyle ki cezayir cumhurbaşkanı abdulaziz buteflika’nın izlediği diyalog ve af politikası, ‘binlerce savaşçının’ dağdan inip barışçı çalışmaya dönmesine katkıda bulundu. selefi alimlerinin, eski mahkum ve savaşçıların bu revizyona katıldığını ve revizyonun amacına ulaşmasına katkıda bulunduğunu belirtmeye gerek yok.
özellikle de moritanya’da ilmi selefilik adına fikri revizyona gidilmiş değil. ilmi selefilik hareketinin liderlerinden çoğunun bölgede savaşan örgütlere karşı güçlü pozisyonlar almalarına karşın, selefi lider ahmed mezid vild abdulhak, medya açıklamalarında, moritanya’da islamcı akıma yönelik baskının dozunun azalmasının ve bazı selefi din adamları ve şahsiyetlerinin radikal gençlerle diyalog girişiminin şiddet krizini sonlandırmanın garantisi olduğunu belirtti. dahası vild abdulhak, arap devrimlerinin selefiler de dahil bütün islamcı hareketleri iktidara ve topluma yönelik tutumlarını gözden geçirmeye sevk edeceğini ifade etti.
şeyh muhammed hasan vild didev'in girişiminde başlatılan 'ruhani
diyalog' çerçevesinden onlarca moritanyalı selefi mahkum aşırılık
çizgisisinden uzaklaştı. [magharebia, flickr]
moritanyalı din adamlarının bir dizi selefi mahkumla diyaloğa geçmesi, içlerinden birçoğunun tekfir ve aşırılık çizgisinden döndüklerini açıklamalarına katkıda bulundu. yönetim bununla birlikte içlerinden otuz beşini affetti ve sosyal hayata katılmalarını kolaylaştırma amacıyla parasal destek verdi. selefi abdullah vild sidya bu diyaloğun başarıya ulaştırılmasına güçlü şekilde katkıda bulunan en önemli faktör olarak görülmektedir.
mali’de ise kuşkusuz, savaşan örgütlerin fikri revizyona gidebilmesi muhtemel, ancak hiç kimse şu faktörlerden dolayı bu revizyonun demokratik seçimler ve komşu ülkelerle barışçıl yaşam lehinde olacağına dair öngörüde bulunamaz:
• selefilerin revizyonu, genel itibariyle cezaevlerinde ve iktidarın desteklediği din adamlarıyla diyalog kanalıyla gerçekleşti. azavad bölgesi selefiliği ve yeni el kaide devlet yapılanmasının şartları içinde böyle bir durum mevcut değil. orada savaşan örgüt, ardı ardına başarılar elde ediyor. bu da örgütü kendi fikri vizyonuna daha fazla tutunur kılıyor.
• savaşan örgütlerin (batılıları kendi toprakları dışına itmek gibi stratejik bir hedefi gerçekleştirmek için bir kısmı tuaregli, bir kısmı da el kaide’ye mensup örgütlerin mali topraklarının üçte birini işgal etmesi sonrası) bir dizi batılı güç merkezi ve komşu ülkelerle açık çatışmalara girme olasılığı mevcut.
ancak diğer şu iki faktör fikri revizyonu mümkün kılıyor:
1- el kaide liderlerini ve savaşçılarını yerli halka bağlayan akraba ilişkileri ve örgüt içindeki tuareg kabilesinden olan savaşçı sayısının artması sebebiyle örgütün azavad bölgesindeki sosyal dokuya derin nüfuzu.
2- azavad’ta uluslararası güçlerle ittifak: selefi ensaruddin örgütü el kaide’nin tuareg nüshası olarak görülüyor ve dini kisveye sahip millyetçi talepler taşıyor. tuareglerin en önemli siyasi liderlerinden birinin başında bulunduğu bu örgüt ile azavad kurtuluş hareketi arasındaki yakınlaşma, ‘milliyetçi selefilik’ nezdindeki aşırı eğilimleri hafifletecektir.
nijer ve nijerya’da ise gerginliğin düzeyi, devletin zayıflığı, müslümanlara yönelik kasıtlı marjinalleştirme ve azınlık sorunuyla olumsuz ilişki yanı sıra, libya krizinin silah ve düşünce bazındaki etkileri revizyonun gecikmesine yol açabilir.
belki de elde edilebilecek en önemli sonuçlar şunlardır:
• maşrik (doğu) selefi hareketi ve özellikle de imam muhammed bin abdulvehhab hareketi ve ibni teymiye fıkhından olan kolları, ilmi selefilik’in afrika sahil bölgesindeki ve tüm arap mağrip’teki temel koludur.
• cezayir krizi bölgede tekfir ve kıtal (savaş) bombalarının yayılmasının ilk kıvılcımıydı.
• ilmi selefilik bütün itibariyle aynı yapıda değil. hatta genelde kendi toprağının rengini ve toplumsal biçimini alıyor. sözgelimi moritanya’daki ilmi selefilik arap’tır, siyahi kesimlerden isimler ya az bulunur ya da hiç bulunmaz ve çoğunlukla barışçıldır.
• ilmi selefilik’in aşırılığın arka bahçesi veya savaşan örgütlerin temel kolu olduğunu kesinkes söylemek mümkün değil. ayrıca kimi zaman selefi düşünceyi, islamcı savaşçıların, ‘eylemlerini’ meşrulaştırma yönünde kullandıkları klişeler üretmekten sorumlu tutmamak da zor.
muhammed salim vild muhammed, moritanyalı gazeteci ve yazar.
kaynak: al jazeera araştırmalar merkezi
Yorumlar